Günümüz gençleri, Z ve Y kuşakları, hayatlarını şekillendiren hayaller ve hedefler peşinde koşuyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan kapsamlı bir araştırma, bu kuşakların en büyük hayallerini ve beklentilerini ortaya koydu. Hem kariyer hem de kişisel yaşam ile ilgili hedefler açısından dikkat çeken bulgular sunan bu araştırma, toplumun geleceğini ve gençlerin motivasyonlarını anlama noktasında oldukça önemli ipuçları barındırıyor.
Z Kuşağı (Gen-Z) olarak bilinen 1997-2012 yılları arasında doğan bireyler, dijital çağın çocukları olarak hayatlarına yön veriyorlar. Araştırma sonuçlarına göre, Z Kuşağı'nın en büyük hayali, "kendini geliştirmek ve bağımsız bir yaşam sürmek" olarak ortaya çıkıyor. Gençler, kariyerlerinde sadece maddi kazanç değil, aynı zamanda tatmin edici bir iş bulmanın peşindeler. Bu kuşak, yenilikçi fikirler geliştirmek ve bu fikirleri hayata geçirmek için fırsatlar arayarak, girişimciliği de oldukça önemsiyor. Anket sonuçları, Z Kuşağı'nın yüzde 60'ının kendi işini kurmak istediğini gösteriyor. Bu oran, gençlerin geleneksel iş hayatından ziyade, kendi projelerini hayata geçirmeyi tercih ettiğini kanıtlıyor.
Diğer yandan, Y Kuşağı (Millennials) olarak adlandırılan 1981-1996 yılları arasında doğan bireylerin hayalleri ise biraz daha farklılık gösteriyor. Araştırma, Y Kuşağı'nın en büyük hayalinin "iş-yaşam dengesi" olduğunu ortaya koyuyor. Bu kuşak, kariyerlerinde ilerlemek isterken aynı zamanda sosyal yaşamını ve kişisel ilgi alanlarını da ihmal etmek istemiyor. Y Kuşağı, çalıştıkları alanlarda esneklik talep ediyor ve çoğu, uzaktan çalışma imkanı sunan şirketleri tercih ediyor. Anket sonuçlarına göre, Y Kuşağı'nın yüzde 40'ı, kariyer hedeflerini belirlemedeki özgürlüğün en önemli faktör olduğunu ifade ediyor.
Her iki kuşak da, kariyer hedeflerinin yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine ve toplumsal değişime duyarlılık gösteriyor. Araştırmaya katılan gençler, yaptıkları işlerin toplumda bir fark yaratması gerektiğini düşünüyor. Bu da işverenler için yeni bir trendin habercisi olma niteliği taşıyor. Artık gençler, çalıştıkları şirketlerin yalnızca ticari kar peşinde koşmasını istemiyor, aynı zamanda etik ve sosyal değerlere de önem veren kuruluşlarla çalışmayı tercih ediyor.
Bu araştırmanın bulguları, işverenlerin gelecekteki insan kaynakları stratejilerini belirlemede hayati bir rol oynayacak gibi görünüyor. Eğer gençlerin beklentilerine uygun bir çalışma ortamı sunulmazsa, yetenekli bireylerin işyerlerini terk etmesi kaçınılmaz hale gelebilir.
Sonuç olarak, Z ve Y kuşaklarının en büyük hayali, kendilerine uygun bir yaşam tarzı oluşturmak ve bu yolda hem kariyer hedeflerine ulaşmak hem de topluma katkıda bulunmak. İş dünyası, bu değişimi göz önünde bulundurmalı ve gençlerin beklentilerine uygun bir yapı geliştirmelidir. Z kuşağının girişimciliğe olan eğilimi ve Y kuşağının iş-yaşam dengesi arayışı, çalışma hayatında önemli dönüşümlere yol açabilir. Bu çerçevede yapılan araştırma, gençlerin değerleri ve beklentileri hakkında güçlü ipuçları sunarak, gelecekte iş dünyasının nasıl şekilleneceği noktasında bir yol haritası niteliği taşıyor.