Türkiye son günlerde, altı ilde gerçekleşen büyük bir eskort dolandırıcılığına tanıklık etti. Gözleri kamaştıran detayları ve şaşkınlık veren boyutlarıyla bu dolandırıcılık çetesi, toplamda 12 milyon lira gibi devasa bir vurgun gerçekleştirdi. İlgili makamlar, bu dolandırıcılığın nasıl yapıldığını ortaya çıkarmak için çalışmalara hız verdi. Bununla birlikte, dolandırıcılık mağdurlarının güvenliği ve haklarının korunması için de gerekli adımlar atılmakta.
Dolandırıcılık çetesi, çok sayıda insanı hedef alarak, eskort reklamları aracılığıyla iletişime geçti. Sosyal medyada ve çeşitli internet sitelerinde oluşturulan sahte profiller sayesinde, dolandırıcılar kendilerine müşteri çekti. Müşterilerin, tanışmaya davet edilmeden önce belirli bir miktar ön ödeme yapması istendi. Bu ödemelerin gerekçeleri, "rezervasyon" veya "hizmet ücreti" olarak öne sürüldü. Ödemeler yapıldıktan sonra ise ne yazık ki dolandırıcılar kayboldu ve mağdurların ulaşmaya çalıştıkları iddia edilen eskortlar ortadan yok oldu.
Dolandırıcılığın boyutu her geçen gün artarken, şikayetler de aynı oranda arttı. Mağdurlar, internet üzerinden başlattıkları bu ilişkilerin yaklaşık %70'inin dolandırıcılıkla sonuçlandığını ifade ettiler. Dolandırıcıların, kurbanlarını nasıl bunca zaman tespit etmeyi başardıkları ise şu an için tam olarak bilinmemekte. Ancak, yapılan araştırmalara göre, bu çetenin, kurbanlarının sosyal medya hesaplarından edindikleri bilgilerle onları hedef seçtikleri ortaya çıkıyor.
Bu olayın ardından emniyet güçleri, Türkiye genelinde yapılan eskort hizmetlerini ve bu hizmetin reklamını yapan siteleri incelemeye aldı. Dolandırıcılıkla mücadele kapsamında, birçok ilde yapılan operasyonlar, bu çetenin sağladığı gelir akışını kısmayı hedefliyor. Emniyet, aynı zamanda dolandırıcılık kurbanlarının bürokratik işlemlerinde yardımcı olmaya çalışacağı bildirilen resmi ilişkiler ile ilgili tutumunu netleştiriyor.
Yetkililer, özellikle sosyal medyada ve tanıtım sitelerinde daha güvenli ve şeffaf bir sistem kurulması gerektiğini vurgularken, vatandaşlara da dolandırıcılıklara karşı dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Dolandırıcılıkla mücadelede en etkili yolun, bireylerin kendi güvenliklerini sağlamalarında yattığını ifade eden uzmanlar, 'beklenti ve güven' üzerine kurulu bu tür hizmetlerde temkinli olunması gerektiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, Türkiye’de gerçekleştirilen bu dolandırıcılık olayı, hem mağdurlar için büyük bir kayıp hem de ülke genelinde dolandırıcılıkla mücadele eden kurumlar için önemli bir ders niteliğindedir. Gelecekte benzer vakaların yaşanmaması adına, hem bireylerin hem de devletin alması gereken çok fazla önlem bulunmaktadır. Hem sosyal medya kullanıcılarının hem de dolandırıcılıkla mücadele eden profesyonellerin, bu tür olaylara karşı daha dikkatli ve bilinçli olmaları, dolandırıcılığın önlenmesinde önemli bir adım olacaktır. 12 milyon lira gibi büyük bir vurguna sebep olan bu dolandırıcıların cezasız kalmaması, toplumda güvenliği artıracak ve dolandırıcılık oranlarını azaltacaktır.