Son günlerde artan sahipsiz köpek sorunları, toplumda büyük bir korku ve endişe yaratmaya devam ediyor. Türkiye'nin birçok ilinde, özellikle şehir merkezlerinde, kontrolsüz bir şekilde dolaşan köpekler, genç yaşta çocuklar için tehlike oluşturmaya başladı. Bu durumun en son örneği, geçtiğimiz günlerde yaşandı. 5 yaşındaki bir çocuğun, sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğraması, konunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Olayın yaşandığı yer, İstanbul'un merkez noktalarından biriydi ve bu durum, yerel halk arasında büyük bir tepkiye neden oldu.
Olay, bir beyaz eşya mağazasının önünde meydana geldi. Ailesiyle birlikte alışverişe çıkan 5 yaşındaki çocuk, aniden oyun oynamak için dışarıya fırladı. Çocuk, parkta bulduğu bir grup sahipsiz köpekle oynamaya çalışırken, köpekler kendilerini savunma içgüdüsüyle hareket ederek çocuğa saldırdı. Yakınlarda bulunan vatandaşların duyduğu çığlıklar üzerine, olay yerine koşmuş olan birçok kişi, çocuğu kurtarmak için köpeklerden uzaklaştırmaya çalıştı.
Çocuğun yaralanmasının ardından hemen acil sağlık ekiplerine haber verildi. Sağlık ekipleri, çocuğu hızlı bir şekilde hastaneye kaldırarak gerekli tedavi işlemlerine başladı. Ailenin durumu hakkında bilgi aldığı hastanede, çocuğun ağır yaralar aldığı bildirildi. Çocuk, muayene ve tedavi sürecinin ardından yoğun bakıma alındı. Ailenin tedirginliği ise, olayın şok etkisi yaratmasıyla daha da arttı.
Gün geçtikçe büyüyen sahipsiz köpek sorunu, yerel yönetimlerin üzerinde durması gereken önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Türkiye’de sahipsiz hayvanların sayısının artışı, kısırlaştırma ve rehabilitasyon çalışmaları yetersiz kalırken, buna bağlı olarak artan saldırı haberleri, hayvan sevgisini gölgelemekte. Hayvan sever gruplar, sokak hayvanlarına yönelik olumsuz davranışların azalması ve onların güvenli bir şekilde korunabilmesi için daha fazla kaynak ve destek talep ediyor. Ancak, alınan önlemler genelde yetersiz kalıyor.
Yerel yönetimlerin sahipsiz köpeklerle ilgili almış olduğu tedbirler, toplumun güvenliğini sağlama konusunda yetersiz kalıyor. Vatandaşlar, sokaklardan alınmayan köpeklerin oluşturduğu tehditten endişe ederken, köpekler de yanlış anlaşılmalar ve korku nedeniyle saldırgan hale geliyor. Bu döngü, hem hayvanlar hem de insanlar için tehlikeli bir durum doğurmakta.
İlk görüşte masum görünen sokak hayvanları, bazen beklenmedik davranışlar sergileyebilir; bu da çocuklar gibi savunmasız bireyler için tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, toplumda hem hayvan sevgisinin artırılması hem de güvenlik önlemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Ailelerin, çocuklarını sokak köpeklerinin olduğu alanlardan uzak tutmaları ve onların güvende olduğu yerlerde oynaması konusunda daha dikkatli olmaları gerekmekte. Eğitim kurumlarına da bu konuda görev düşüyor; çocuklara hayvanlarla nasıl sağlıklı bir iletişim kuracakları ve hayvanlara nasıl yaklaşmaları gerektiği konusunda farkındalık oluşturulmalı.
Özetle; bu tür olayların yaşanmaması için, yaşanan sorunların ciddiyetinin anlaşılması şart. Yetkililerin, sahipsiz hayvanların güvenli bir şekilde rehabilite edilmesi konusunda daha fazla çaba göstermesi ve toplumsal bilincin özellikle çocuklar üzerinde oluşturulması, hem hayvanlar hem de insanlar için temel bir ihtiyaç haline gelmiştir. Konunun bir an önce çözüme kavuşturulmasi, gelecekte benzer olayların yaşanmaması adına hayati öneme sahip.