Kilis, Türkiye'nin tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dolu bir şehir. Ancak, bu şehir sadece tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile değil, aynı zamanda zanaatkarları ve geleneksel el sanatlarıyla da tanınmakta. Son yıllarda, Kilisli ustaların, devlet desteğiyle yaşattığı bu zanaatlerin, hem yerel ekonomiye hem de kültürel mirasa olan katkısı göz ardı edilemez. 'En pahalı zanaat' olarak bilinen bu geleneksel el sanatları, ustalarının özverisi ve devletin sağladığı destekle, gün yüzüne çıkarak geleceğe taşınıyor.

Kilis'teki Geleneksel Zanaatlar ve Son Durumları

Kilis, zanaatlarıyla tanınan bir şehir olarak, geçmişten günümüze pek çok sanatı içinde barındırıyor. Bu zanaatlar arasında; kilim dokuma, bakırcılık, ahşap oymacılığı, seramik yapımı ve geleneksel gıda üretimi bulunuyor. Ancak, zamanla modernleşen dünya ve artan otomasyon sonuçları, bu geleneksel el sanatlarının gerilemesine sebep oldu. Ustaların sayısının azalması, zanaatların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına yol açtı.

Devlet, bu durumu göz önünde bulundurarak, Kilis’teki zanaatkarları desteklemeye başladı. Destekler arasında zanaat okulları açmak, staj programları düzenlemek ve mali yardım sağlamak yer alıyor. Bu girişimler sayesinde, gençler zanaat öğrenerek bu alanda kariyer yapma şansına sahip oluyor. Böylece, kilisli ustalar geleneksel zanaatları genç nesillere aktararak, kültürel mirasın sürdürülmesine katkı sağlıyor.

Ustaların Hikayeleri ve Başarıları

Kilisli ustaların zanaat sevgisi, onların hikayelerinde açığa çıkıyor. Özellikle, 60 yaşındaki Hakkı Usta, bakırcılık alanında Türkiye'nin en tanınmış isimlerinden biri. Yıllardır süregelen bu geleneği yaşatmak için mücadele eden Hakkı Usta, devlet destekleri ile birlikte daha fazla genç ustanın yetişmesine yardımcı oluyor. “Bakırcılık, sadece bir meslek değil; bir yaşam hikayesidir. Gençleri şanlı geleneğimizle tanıştırmak için elimizden geleni yapmalıyız,” diyor Hakkı Usta.

Diğer taraftan, genç neslin de bu sanata olan ilgisi hızla artıyor. 20 yaşındaki Zeynep, annesinin yanında büyüdü ve geleneksel kilim dokumacılığı öğreniyor. Zeynep, “Zanaattan sadece geçim sağlamıyorum, aynı zamanda içindeki kültürü de yaşayarak öğreniyorum,” diyerek heyecanını paylaşıyor. Onun gibi birçok genç, ustalarının bilgi ve tecrübelerini öğrenerek, gelecekte kendi işlerini kurma hayalleri kuruyor.

Kilis’te, zanaatkarların ağırlığını artıran bir diğer faktör ise yerel halkın bu ürünlere olan ilgisi. Kilisli ustalar, sadece kendi şehirlerinde değil, yurt dışındaki fuar ve sergilere katılarak, yaptıkları ürünleri tanıtıyor. Bu sayede, hem yurt içinde hem de yurt dışında tanınmaya başlayan zanaatlar, ekonomiye önemli katkı sağlıyor.

Kilis’teki geleneksel el sanatlarının yaşatılması amacıyla gerçekleştirilen projeler, zanaatçıların ruhunu yeniden canlandırırken, aynı zamanda rekabetin de artmasına yol açıyor. Ustalar, büyük şehirlerde çeşitli etkinlikler düzenleyerek zanaatlarını tanıtmakta ve bu alandaki rekabet atmosferini güçlendirmektedir. Bu etkinliklerde, zanaat ürünlerinin satışı gerçekleştiriliyor, böylelikle el yapımı ürünlere olan talep artarken, zanaatçıların daha fazla kazanması sağlanıyor.

Söz konusu zanaatlerin tanıtımı, sadece ekonomik bir değer yaratmıyor, aynı zamanda Kilis’in kültürel kimliğini de ortaya çıkarıyor. Kilis’in zanaatlarını tanıtan çeşitli belgeler, filmler ve sergiler, şehrin dünya çapında tanınmasına katkı sağlıyor. “Kilis’in zanaatları artık sadece bir gelenek değil, aynı zamanda bir marka haline geldi,” diyor zanaatkara destek veren bir yetkili.

Gelişen teknoloji ile birlikte, ustaların bazıları geleneksel yöntemlerle üretim yaparken, diğerleri ise modern tasarımları ve yenilikçi teknikleri bir araya getirerek özgün eserler üretmeye yöneliyor. Bu da, Kilis’in zanaat kültüründe bir çeşitlilik yaratmaktadır. Devlet destekleri her ne kadar önemli olsa da, ustaların kendi yaratıcılıklarını kullanmaları ve zanaatlerini modernize etmeleri de oldukça kritik bir durum.

Sonuç olarak, Kilisli ustalar ve devletin verdiği destekler sayesinde, 'en pahalı zanaat' olarak tanınan el sanatları, geleceğe taşınmakta. Genç nesillerin bu gelenekleri öğrenmesi ve yaşatması, Kilisli zanaatkarların özverisiyle bir araya gelerek, bu zanaatlerin yaşaması ve gelişmesi için umut vaat ediyor. Kültürel mirasın korunması ve yeni kuşaklara aktarılması adına yapılan bu çalışmalar, Kilis’in sadece geçmişini değil, aynı zamanda geleceğini de şekillendirecek.