İsrail’in gerçekleştirdiği hava saldırısı, Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ni hedef aldı. Bu olay, bölgede sağlık hizmetlerine yönelik artan tehditlerin bir belirtisi olarak kaydedilirken, dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Neredeyse tamamı sivil olan hastalar ve hastane çalışanlarının bulunduğu alan, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Saldırının ardından hastanede büyük bir kaos yaşandı. Birçok yaralı acil müdahale beklerken, sağlık ekipleri yetersiz yer ve malzeme nedeniyle büyük zorluklar yaşadı. Hastane, çatışmaların korkunç etkilerini en yakından hisseden kuruluşlardan biri oldu. Çatışma ortamında sağlık personeli büyük bir cesaret göstererek yaralılara yardım etmeye çalıştı, ancak saldırının boyutları, bu çabaları zorlaştırdı.
El-Ehli Baptist Hastanesi, Gazze'nin en önemli sağlık merkezlerinden biri olarak kabul ediliyordu. Saldırı sonrası hastanenin ciddi şekilde hasar gördüğü bildirilirken, çok sayıda hasta ve sağlık çalışanının mahsur kaldığı öğrenildi. İlk gelen bilgilere göre, hastanenin acil servis bölümünde çok sayıda yaralı olduğu ve can kaybı yaşandığı ifade ediliyor. Bu durum, bölgede zaten zor şartlarda mücadele eden sağlık çalışanlarının işini daha da zorlaştırdı.
Saldırının ardından yapılan açıklamalarda, hastaneye gelen ambulansların bile alana ulaşmasının engellendiği belirtildi. Uluslararası insani yardım kuruluşları, bu tür saldırıların sivil sağlığı ve yaşamı üzerinde yaratacağı yıkıcı etkilerin altını çizerken, dünya genelinde büyük bir protesto ve kınama dalgası başladı. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok uluslararası kuruluş, sağlık tesislerine yönelik saldırıları derhal kınadı ve bu durumun kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Olayın ardından, insani yardım kuruluşları bölgeye ulaşmak için seferber oldu. Ancak, çatışmaların yoğun olduğu bir bölgede yardım ulaştırmak oldukça tehlikeli hale geldi. Ülkeler arasındaki diplomatik tartışmalar da hız kazandı. Birçok ülke, İsrail hükümetine karşı sert mesajlar gönderirken, sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucuları da durumu protesto etmek ve hastalara yardım sağlamak adına çeşitli kampanyalar başlattı. Uluslararası toplum, hastaneye yönelik bu tür saldırıların durdurulması ve sağlık hizmetlerinin korunması konusunda daha fazla tedbir alınması gerektiğini savunuyor. Birçok uzman, bu tür saldırıların, savaşın yarattığı derin insani krizin sadece bir parçası olduğunu ve sivil topluma verilen zararın telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurabileceğini dile getiriyor.
Görünen o ki, Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’ne yönelik düzenlenen hava saldırısı, yalnızca bir sağlık kuruluşunu değil, aynı zamanda sivil hayatı da akıl almaz bir şekilde tehdit eden bir gelişme olarak tarihe geçmeye devam edecek. Sağlık hizmetlerine yönelik saldırılar, bir savaşın en kötü özelliklerini açığa çıkarırken, bu insanların hayatta kalma mücadelesindeki zorluklar da her geçen gün artmaya devam ediyor.
Saldırı sonrası hastanenin durumuna dair daha fazla bilgi ve gelişmeler geldikçe, dünya bu kanlı tablonun önüne geçebilmenin yollarını arıyor. İnsanlık adına özlem duyulan barışın sağlanması, umudun yeniden filizlenmesi için uluslararası toplumun harekete geçmesi şart. Gelecekte benzer olayların yaşanmaması için empati ve insani değerlerin ön planda tutulması zorunludur.